Aşağıdaki yazıları okuyunca insan kendi kendine soruyor:
Bunca zamandır hiç bir şey değişmedimi?
Görünen o ki pek değişmemiş. Bizler değiştik, çevremiz değişti, sokaklar eski sokaklar değil. O çok sevdiğim CADDE bile eskisi gibi değil. İstanbul eski İstanbul değil, tüm diğer şehirlerimiz gibi.Binalar farklı mimarileri ile etkileyici, sinemalar, dükkanlar kafeler bambaşka görüntülerde. Gelişiyor, ilerliyoruz, çağdaş medeniyet seviyelerine ulaşmaya çalışıyoruz görüntülerle. Her iki adımda bir bankamatikler, devasa alışveriş merkezleri insanların akın akın girip çıktığı. Işıl ışıl caddeler, aydınlatılmış camiler anıtlar köprüler.
Manşetlerde kaos için çırpınan kelimeler uçuşuyor.Yumuşak ,sevecen yapıcı olması gereken; sert hırçın insanların mücadele verdikleri demogoji alanları yaratılmış.
Ama bakın TARİH HİÇ YALAN SÖYLEMEMİŞ.
Bizi yönetmeye talip olanların aslında yönetilmeleri gerektiğini ,bilgi ve yetenekleri sınırlı insanların elde ettiklerini sandıkları gücü yanlış kullanmaları sonucu üzüntü ve karamsarlık faturasının hep bizlere çıktığını tarih korkmadan yazmış. Keşke destansı geçmişimizi anlatan derslerin yanında yakın siyasi tarihimizi de anlatan dersler okutulsa okullarda. O zaman bu kadar kolay kanmazdık bu söylemlere.
Çünkü eğer yazanlar değiştirmezse TARİH ASLA YALAN SÖYLEMEMİŞ.
26 Mart 2008 Çarşamba
25 Mart 2008 Salı
SONUN BAŞLANGICI
Çok partili parlamento rejimlerinin henüz gelenek haline gelmediği ve iktidarın her şey demek olduğu Türkiye gibi az gelişmiş memleketlerde iktidarın soysuzlaşması ;
DİKTA meyillerinin belirmesi ile başlar.
BEN veya BİZ demek her zaman MİLLET demek değildir.
2.ADAM 3.CİLT ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR
Remzi Kitabevi 1968
DİKTA meyillerinin belirmesi ile başlar.
BEN veya BİZ demek her zaman MİLLET demek değildir.
2.ADAM 3.CİLT ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR
Remzi Kitabevi 1968
11 Mart 2008 Salı
DİYAGRAMIN YÜKSELİŞİ VE ALÇALIŞI
Demokratik parlamento gelenekleri olmayan az gelişmiş ülkelerde Demokratik tecrübenin en büyük düşmanı iktidar partisinin kendi gururu ve aşırı Benlik duygusudur.
Bu duygu;kalabalıkların Oy'unu herşey ve sokağın sesini en güçlü dayanak sanması gafleti ile beslenir.
Halbuki aşırı iktidar gururu ve aşırı benlik duygusu aslında Demokratik Parlamento nizamının değil,Tek partili rejimin bir ruhi ve siyası kompleksidir.
ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR.İKİNCİ ADAM.3.CİLT.REMZİ KİTABEVİ.1968 BASKISI
Bu duygu;kalabalıkların Oy'unu herşey ve sokağın sesini en güçlü dayanak sanması gafleti ile beslenir.
Halbuki aşırı iktidar gururu ve aşırı benlik duygusu aslında Demokratik Parlamento nizamının değil,Tek partili rejimin bir ruhi ve siyası kompleksidir.
ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR.İKİNCİ ADAM.3.CİLT.REMZİ KİTABEVİ.1968 BASKISI
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)